Sanat Tarihi

Babil Sanatı

Sami ırkından gelen Amurrular, MÖ 2000 dolaylarında Babil kentine yerleşmişler ve zamanla Asurluları egemenlikleri alarak Babil Devleti’ni kurmuşlardır.

Güney Mezopotamya’da uzun süre varlığını sürdüren Krallık; Eski, Orta ve Yeni Babil Krallığı olmak üzere üç dönem birbirinden güçlü hükümdarlarıyla bölgenin siyaset ve din merkezi hâline gelmiştir.

Babil Devleti’ni bir medeniyet eşiği ve hukuk devleti haline getiren ilk büyük hükümdar Hammurabi’dir. Babil Kralı Hammurabi tüm Mezopotamya’ya kendi yasalarını kabul ettirmiştir. Onun bu gücünü siyah bazalt taşından, iki metreden fazla yüksekliğe ve silindirik görüntüye sahip büyük bir stel simgelemektedir. Stelin üst kısmında kralı yasalarını yapmak için güneş tanrısından emir alırken gösteren bir kabartma vardır ve bunun altında 282 maddelik Hammurabi Kanunları yazılıdır.

Babil Devleti’nin güçlü kralı Nebukadnezzar Dönemi’nde Mezopotamya’nın en görkemli kentlerinden biri Babil’dir. Kentin çevresi iki sıra halinde surlarla çevrilmiştir. Fırat Nehri kentin ortasından geçmektedir. Nehrin doğu yakasında Nebukadnezzar’ın sarayları, “Babil Kulesi” olarak adlandırılan ziggurat ve Marduk Tapınağı gibi önemli yapılar sıralanmıştır. Mimarî açıdan Babil’in Sümer geleneklerini sürdürdüğü kentteki saraylar, Asur saraylarından daha büyük ve renklidirler. Orjinal yüksekliğinin doksan metre kadar olduğu hesaplanan zigguratın günümüze yalnızca kalıntıları ulaşmıştır. Babilliler zigguratların üst katını rasathane (gözlemevi), alt katını ise ürünlerinin deposu olarak kullanmışlardır.

Yeni Babil Krallığı’na özgü bir yenilik de duvarların sırlı tuğlalar ile bezeli olmasıdır. Babil kentinin doğu yakasında bulunan Nebukadnezzar’ın İştar Kapısı ile ünlü saray duvarlarına uygulanan renkli kabartmalar, Yeni Babil sanatını yansıtan özelliktedir. Sırlı tuğla yüzeylerinde mavi ya da yeşil bir fon üstüne sıcak renklerle yapılmış simgesel hayvan figürleri vardır.

İştar Kapısı’ndan başlayan tören yolu boyunca boğalar, aslanlar ve türlü canavarları tasvir eden metrelerce uzunlukta friz (kabartma bezeli düz şerit) mevcuttur. Tören yoluna giren kişiyi iki yanda yükselen duvar, tapınağa yöneltilmiş olur. Tapınağın görkemli kapısı da üst üste dizili başka hayvan figürleriyle kaplıdır. Bunların büyük bölümü Almanya’daki Berlin Müzesi’ne taşınmış ve orada yeniden düzenlenmiştir. Bir bölümü de İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Babil’in ünlü “Asma Bahçeleri” ise günümüze ulaşmamıştır.

 

Kaynak: Genel Sanat Tarihi 10, MEB, 2018.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu