Sanat Tarihi

Lidya Sanatı

İlk Çağ’da Batı Anadolu’da Gediz ve Küçük Menderes nehirleri arasında kalan bölgeye Lidya adı verilmiştir. Lidyalılar uzun süre Friglerin egemenliğinde kalmıştır.

Friglerin zayıflamasıyla Kral Giges önderliğinde başkent Sardes (bugünkü Salihli) olmak üzere kendi devletlerini kurmuşlardır (MÖ 687). Sardes yakınında bulunan Paktalos Çayı’ndan (Sart Çayı) çıkarılan elektronu (gümüş-altın alaşımı) kullanarak kraliyet tarafından ağırlığı ve değeri garanti altına alınmış ilk parayı kullanmaya başlamışlardır. Krallıkla yönetilen Lidyalılar, askeri açıdan güçlü olmadıkları için Pers saldırılarına dayanamayarak MÖ 546 yılında yıkılmıştır.

Lidyalılar mimaride Frigya geleneklerini geliştirerek devam ettirmişlerdir. Çevresi güçlü surlarla çevrilmiş olan Başkent Sardes; içinde saray ve resmî binalar ile altın arıtma atölyeleri, dükkânlar ve pazar yerleri bulunan antik bir şehirdir. Ölüler için Friglerdeki gibi tümülüsler ve kaya mezarları yapan Lidyalılar, dini hayatlarında da Kibele inancını benimsemişlerdir. Tapınak ve tümülüslerdeki bu ihtişama karşılık halkın yaşadığı evler oldukça sadedir. Lidya evleri taş temel üzerine kerpiç duvarlı, üzerleri sazlarla örtülmüş, tek veya iki odadan oluşan, dikdörtgen planlı konutlardır.

 

Lidyalılardan günümüze heykel ve kabartma sanatı ile ilgili pek fazla eser kalmamıştır. Bununla beraber Manisa yakınlarındaki Spil Dağı’nın eteklerindeki kayalığa oyulmuş ve Ana Tanrıça’yı oturur durumda gösteren kabartma, Lidya heykel ve kabartma sanatının en önemli örneklerindendir.

Lidyalılar el sanatlarının zenginliği yönüyle diğer Anadolu uygarlıklarından daha ileri seviyededir. Bunda Lidyalıların Paktalos Çayı’ndan bol miktarda altın ve gümüş elde etmesi önemli bir etkendir. Bu nedenle Lidya sanatında anıtsal ölçüde heykellerin yerini; altın, gümüş, fil dişi işlemeciliğine dayalı küçük el sanatları almıştır. 1960’lı yıllarda Batı Anadolu Bölgesi’nde yapılan kaçak kazılar sonucu yurt dışına kaçırılan ve daha sonra ülkemize iade edilen eserler, Karun veya Lidya Hazineleri olarak tanınmıştır. Lidya Hazineleri adı altında sergilenen eserler; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış çeşitli kaplar, takılar, figürinler, mühürler, duvar freskleri ve mermer sfenkslerden oluşur. Bu eserlerin çoğunluğu Uşak Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kaynak: Genel Sanat Tarihi 10, MEB, 2018.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu